Subscribe
Add to Technorati Favourites
Add to del.icio.us
25 Temmuz 2009 Cumartesi

Duruşlar (Dachi)

Gönderen SaydeK®


Duruşlar (Dachi)
Turkkarate.com

Karate tekniklerini uygularken tekniğin tam olabilmesi için vücut ağırlığının ağırlık merkezine doğru yayılması ve ağırlığın doğru yönlendirilmesi çok önemlidir. Karatede duruşların temeli, vücut ağırlığının doğru merkeze yerleştirilmesidir.
Karate tekniklerini uygularken tekniğin tam olabilmesi için vücut ağırlığının ağırlık merkezine doğru yayılması ve ağırlığın doğru yönlendirilmesi çok önemlidir. Karatede duruşların temeli, vücut ağırlığının doğru merkeze yerleştirilmesidir.
Vücut ağırlık dağılımına tam bir hakimiyet sağlanmalıdır.
Bedene yer ve yön değiştirme hareketliliğini kazandırarak rakibe bu şekilde üstünlük sağlamak gibi temelleri geliştirmek için çalışılır. Buna göre atağın başarılı olması için uygun düşen duruş pozisyonlarının iyi kavranılması gerekir.
Atak yaparken savunma yaparken, yön değiştirirken bir duruştan diğer bir duruşa geçilmesi gerekir. Savunma, atak, yön değiştirme ve benzeri değişen şartlara tamamen uyan çeşitli duruş pozisyonları düşünülmüştür. Her değişik duruş pozisyonu geometrik ve mekanik olarak uyumlu olup bütün hareket elemanlarının azami güçle çabuk etkin ve potansiyellerinin en uç noktasında kullanılması sağlar. Uzakdoğu sporlarının en belirgin özelliği çalışma esnasında vücudun düzgün olmasıdır.

Boyun ve baş dik tutulurken omuzlar omuzlar rahat ve yana bırakılmış olmalıdır. Baş ve omuzlar arasında bir üçgen olduğu düşünülmeli hareket esnasında mümkün olduğunca bu üçgen bozulmamalıdır.
Buna göre duruş tekniklerinin azami bir etki ile uygulanabilmesine zemin hazırlayan gücü ve dengeyi ve güçlü bir temeli sağlayan vücudun önceden belirlenmiş vaziyetini ifade etmektedir.
KALÇA
Kalçalar tüm karate tekniklerinde önemli bir rol oynarlar. Kalça karate tekniklerinin çıkış noktasıdır. Bir karate tekniğinin kuvveti, vücudun bilhassa kalçaların iyi ve doğru kullanılmasıyla sağlanabilir.
Kalçaların düzgün hızlı ve yatay dönüşü şarttır. Kalçaların dönüş kuvveti, yıkıcı bir teknik için lüzumlu olduğundan eğitimde kalçaların doğru ve iyi kullanılması üzerinde durulmalıdır

Kata

Gönderen SaydeK®




Kata Nedir ?

Turkkarate.com

Karate-do da kata, blok, yumruk, tekme, ve diğer vuruş tekniklerinin ardışık seri şeklinde mantıklı düzenlenmiş şekliyle uygulanmasıdır. Karate de katalar bir çok hasmın aynı anda saldırısına karşı müdafa ve saldırı hareketlerinin birbiri ardına sıralanmış şeklidir. Hareketler rasyonal ve sistematik bir biçimde birleştirilmiştir. Katalar hayali hasımlara karşı yapıldığı için gölge boksunu andırır. Ancak gölge boksundan çok farklı dır. Her kata bir sabit rutin meydana getiren, belirli pozisyon ve yöne göre yapılan seri esas hareketlerden oluşur. Bunlarla karateci bir teknikten diğerine nasıl geçileceğini, nasıl ilerlenip geri çekileceğini ve nasıl nefes alıp nasıl haykıracağını (kiai) öğrenir.

Kata japon martial sanatlarının karakteristik bir bölümü olup eski karate ustalarının savaş sırasında edindikleri tecrübelerle şekillenmiştir. Bu sebepten kata gerçeğe dayanır.
Katalar karatenin yüzyıllar öncesine uzanan çinli köklerinden günümüze aktarılmışlardır. Karate ustaları her dönemde bu biçimsel savaş eylemlerini geliştirmeye çalışmışlar ve yeni buldukları dövüş biçimlerini, yöntemlerini de katalara dönüştürmüşlerdir. Bunların bir kaçı da yakın zamanlarda geliştirilerek yetkinleştirilmişlerdir.
İlk kataların nereden çıktığı bilinmemektedir. Çinden gelen katalar olduğu gibi, okinava da çıkmış katalar vardır. Bazıları da çin'de okinava'da geliştirilmiştir. Onları geliştiren ustalardan hiç biri bu gün bilinmemektedir. Çoğu kez hareketlerin maksadı hatta yapılma metodları kesin olarak bilinmemektedir.
Katalar zamana, çevreye, insanlardaki değişikliklere ve diğer şartlara göre tekrar tekrar geliştirilmişlerdir. Bugün dahi kişiler kata hareketlerini özgürce yorumlamakta bazıları ise geleneksel tavırla bilinen formları takip etmektedir. Bazıları kataları yarışma ve gerçek döğüşte kullanırken bazıları kullanmazlar. Bu farklılıklara göre kataların maksat ve yapılış metotları farklılık göstermektedir.
Her kata eğilerek ifade edilen nezaketle (oss) başlar ve biter. Kata temel tekniklerin bir araya getirilmesi değil baştan sona aktif ve enerjik bir biçimde tatbiki gereken akıcı bir bütündür. Yaşayan bir varlık gibi kabul edilmeli sadece birbirini takip eden hareketler serisi olarak düşünülmemelidir. Kata eğitimi sadece vücutla sınırlandırılmamalı akıl ve ruha da kata yoluyla egzersiz yaptırılmalıdır.
Katanın önemli elementleri:
YOI NO KISIN-(HAZIR OLMANIN RUHU)
Kata hareketlerine başlama hazırlığı olarak irade konsantrasyonu ve beynin hasım üzerinde yoğunlaştırılması.
INYO-(AKTİF-PASİF) Saldırı ve savunmanın daima akılda tutulması
CHIKRA NO KYOJAKU-(KUVVETİN KULLANILIŞ BİÇİMİ) Katadaki her hareket ve pozisyon için kullanılan güç derecesi.
WAZA NO KANKYU-(HAREKETİN HIZI) Katadaki her hareket ve pozisyon için kullanılan hız.
TAI NO SHINSHKYU-(GENİŞLEME VE BÜZÜLME DERECESİ) Katadaki her hareket ve pozisyonda vücudun genişleme ve büzülme derecesi.
KOKYU-(NEFES ALMA) Katadaki her hareketteki soluma kontrolü.
TYOKUGAN-(HEDEF NOKTALARI) Katadaki her hareketin maksadının bilinmesi.
KE ITAI NO HAJ-(DOĞRU POZİSYON) Katadaki durum ve hareketlerde doğru pozisyon.
KIAI-(HAYKIRIŞ) Martial ruhu temsil etmek amacıyla katanın belirli noktalarındaki haykırış.
"Kİ" can-canlılık düşünce gücü anlamına gelir.
"Aİ" toparlanmak, bir araya gelmek, yoğunlaşmak anlamındadır.
"KİAİ" canın yoğunlaşması-bedenin ve zihnin yoğunlaştığı andır.

"KAMEA" başlangıçtaki uyanıklık - her şeyi aydınlatan ay ışığına benzetilirse "kiai" uyanıklığın ve eylemin odaklaşmış bir ışın demetine dönüşmüş biçimidir.
ZANSHIN-(TETİKTE DURUŞ) Katanın bitiminde tetikte duruş.(tekniğin ardından gelen hareketsizlik anı) "ZAN"sol-sürmek demektir "SHIN" gönül-duyarlık anlamındadır.
Katanın eylemleri sona erdiğinde beden ve duyular her şeye hazır duyarlı bir durumda olmasıdır. Kata hareketlerin arka arkaya sıralandığı bir uygulama olmadığı gibi kişinin kendisini oyalaması değildir. Zansınle bitmeyen bir kata hareketler başarılı olsa bile eksik sayılır.
Zansın müthiş bir durağanlık anıdır ; tümüyle hareketsiz durursunuz ve sanki tüm evren soluğunu tutmuş gibidir. İşte bu zansın devam eden ruh olarak adlandırılır.
Modern karatenin kurucusu Gıccın Funakosı'nin de dediği gibi ; karatede en yüce enerji yengi yada yenilgi değildir. Kişinin özünü pekiştirerek yetkinleştirmesidir. Katalar birçok düşsel saldırgana karşı verilen törensel savaşlardır. Törensellik gücün ve hızın gelişmesine olanak sağlayan bir çatı gibidir. Ayrıca katanın bu törensel niteliği karate-kaların yetkinliğe ulaşmaya özendiren bir dürtüdür.
Bütün karate eğitim çalışmaları içinde içtenlikli çaba ve özen göstermesi dinamik ve canlılık kazandırması bakımından katalardan daha üstün ve kataların yerine geçebilecek bir yöntem yoktur.
Karate eylem sırasındaki ZENdir. Erişilmesi gereken de işte bu zen durumudur. Kata çalışmakta zen dinginliğini tanımanın en etkin yollarındar biridir.
C.W.Nikolnun tanımıyla ; kata başlarken zihin kamae yle baslangıç duruşundaki uyanıklıkla başlar. Bu durumda güç gizil, durgun ve dingindir. Sonra kata akmaya başlar, beden bir akıntıya kapılarak sürüklenen bir dal gibi devinir durur. Kata kiai ile beden zihin ve gücün bir anda bir yerde birleşmesiyle odaklaşır. Zansın'le bedenin artık devinmediği gücü ise akışkanlığının kesilmediği bir durumda kata tamamlanır. Kata durgunluk ve dinginliktir, boşluğu dolduran biçimdir. Sessizliği delen haykırış ve sessizliktir. Güçlülük ve inceliktir. Kata eyleme dönüşmüş zen dir. Hiçbir törensel oyun ve dans katadan daha üstün ve güzel olamaz

Karate-Do

Gönderen SaydeK®




Karate-Do Nedir

Turkkarate.com


Karate-do, ellerin ve ayakların sistemli olarak eğitimleri sonucunda, beklenmedik saldırıların savuşturulmasında gerçek bir silah etkisi yaratabilecek güçte olan silahsız savunma şeklidir. Kazananın ve kaybedenin kim olduğuna karar vermek nihai amaç değildir. Karate-do karakterin, eğitim yoluyla geliştirilmesini amaçlayan bir mücadele sanatıdır.

Karate-do nihai amacı olarak kazanmayı değil çalışma ve eğitim sonucu tecrübe birikimine sahip olarak karakter mükemmeliyetine erişmeyi hedef alan bir martial sanattır. Aynı zamanda güç ve sistematik çalışma sayesinde her biri etkili ve güçlü silah haline gelen vücudun her bölümünün tümünü kullanmak suretiyle yapılan, bir nefis müdafası şeklidir. Karate tüm vücut hareketlerinin bir muvazeneye erişmesi ve bu yolla vücut hareketlerinin bir bütün halinde olgunluk meydana getirmesini amaçlar.

Karate-da'nun büyük hocası Giçin Funakoşi'nin de defalarca belirttiği gibi, bu sanatı takip edebilmek için ilk amaç; ulvi ve tevazu sahibi bir ruh geliştirmektir. Aynı zamanda da, vahşi bir hayvanı tek bir vuruşla durdurabilecek kadar büyük bir güç geliştirilmelidir. Karate-do'nun gerçek bir tatbikçisi olmak ancak ve ancak kişinin ruhsal ve fiziksel yanının mükemmeliğe erişmesiyle mümkündür.

Karate-do bir dövüş biçimidir ancak katılanlara şiddete karşı olma duygusu aşılar. Bir yanlış anlama ya da eksik öğreti sonucu sadece bir dövüş tekniği olarak çalışıldığı zaman karate olmaktan çıkar. Dövüşmeği öğrenmek için karateye ihtiyaç yoktur, sokak dövüş teknikleri de bu iş için yeterlidir. Bir karateka dövüş becerisine mükemmelen sahip olduğu halde gördüğü eğitim ona şiddetten ve dertten kaçınmasını öğretmiştir.

Karate-do geçmiş yıllardan itibaren bütün dünyada popüler olamaya başlayan bir uğraştır. Fakat bu popülerliğin artması ile birlikte ne yazık ki, bazı üzüntü ve pişmanlık verici girişimler ve çabalar da oldu. Bunlardan biri karatenin çin ***suyla karıştırılıp iki adamın birbirlerine kıyasıya vahşice saldırması olarak ve ya müsabıkların ayaklarını da kullanarak bir birleriyle yaptıkları savaş olarak, ya da bir adamın eliyle ayağıyla ve ya kafasıyla kiremitleri kırması olarak görenler vardır. Bunun yanı sıra bazı guruplar karatenin esas amacı olan ahlaki ve ruhsal bakışlara sahip olan serbest dövüşe gereğinden fazla önem verilmesi sonucu doğurur. Gerçek karate-do vücut ve ruhu eğiterek hasma saygı duymayı gerektirir, ki bu da yürekten ve tüm enerjiyle aynı zamanda tevazu ile çalışılarak elde edilir.

Karatenin dünya üzerindeki popülaritesinden söz açmışken karatenin sportif yönünde değinmek gerektiğine inanıyorum çünkü ülkemizde olduğu gibi dünya üzerinde milyonları aşan sporcu kitlesi mevcut. Spor karatesinde tarafların yeteneklerini ölçme amacıyla müsabakalar yapılır. Fakat müsabakalarda kazanmaya çok önem vermek gibi bir eğilim vardır ki böyle yapanlar, temel teknikleri çalışmayı ihmal ederek ilk fırsatta serbest dövüşe başlarlar.

Müsabaka kazanmaya çok önem vermek, kişini temel teknikleri kullanmasına ve eğitimine yardımcı olmayacağı gibi aynı zamanda onların orijinal formlarını da bozar. Ayrıca bu bozulma, kişinin güçlü ve etkili bir teknik uygulamasını da engeller. Müsabaka kazanma isteği, temel teknikleri öğrenmedeki ciddiyeti yok edeceğinden zararlıdır. Ayrıca müsabakalarda vahşi bir dayanıklılık ve güç gösterisi yapmayı amaçlamak tamamen istenmeyen bir durumdur. Bu olduğu zaman, rakibe karşı nazik olma gereği unutulur ki bu nezaket karatenin her türlü tanımında yer alan en önemli noktadır.

Eğer karate bir dövüş tekniği olarak çalışılırsa bu pişmanlık duymak için bir sebeptir. Temel teknikler uzun yılların çalışması sonucunda geliştirilmiş ve mükemmelleştirilmiştir. Fakat bu tekniklerin etkili olarak kullanılabilmesi için, bu kendini savunma sanatının ruhsal yanının iyice anlaşılması ve en baskın rolü oynaması gerekir. Eğitim denince, hem vücudun, hem de ruhun eğitimi anlaşılmalıdır.

Ninjutsu..

Gönderen SaydeK®


Teknik, sanat veya filozofi olarak ninjutsu yaklaşık bir milenyumdur icra edilmektedir. Bu sürenin çok uzun bir bölümünde ninjutsu çok az kişi tarafından çalışılıyor ve gizli bir şekilde az sayıda insana öğretiliyordu. Feodal Japonya döneminde ninjalar korku salan bir üne sahiplerdi. Çok gizli ve sessiz bir şekilde operasyon yapabilecek şekilde eğitilen ninjalar ajan ve suikastci olarak tanınıyorlardı. O dönemin insanları ninjalara Kage ‘Gölge ’ ismini takmışlardı ve görünmez olma gibi doğaüstü yetenekleri olduğuna inanıyorlardı.
Ninjutsu, Ninja, Ninpo kelimelerinin başındaki Nin kanjisi ‘ karakteri ’ gizlenmek, içeri sızmak, metanetli, sabırlı, tahammül anlamına gelmektedir.

: Kişi

Jutsu : Sanat, Teknik

Po : Prensipler, Yol, doktrin

Tarihde Ninjalar ileri düzey savaş sanatları eğitimi almış, ruhsal ve fiziksel olarak en üst düzeyde olan, çevrelerindeki her türlü objeyi silah olarak kullanabilen ve her türlü zor şart altında göreve adapte olan erkek veya kadın savaşçılara verilen isimdir. Ninjutsu çalışan bayanlara Kunoichi, erkeklere ise Ninja olarak hitap edilirdi.

Japonyada bu sanatın ismi Ninjutsu yerine Budo Taijutsu olarak geçer.
Bu :Savaş
Do : Yol,Prensip
Tai :Vücut
Jutsu: Sanat,Teknik

Kısaca SAVAŞ YOLUNUN VÜCUT TEKNİKLERİ olarak çevirmesini yapabiliriz. Adından da anlıyabileceğiniz gibi Budo Taijutsu müsabakası olan bir sanat değildir, tamamen savaş alanında hayatta kalmak üzerine tasarlanmış ölümcül tekniklerden oluşmaktadır.
Ninjanın Filozofisi

Ninjalar kanlı, güç kullanılan savaşlar yerine karanlık, sessiz ve doğanın akışını bozmayacak teknikler kullanarak mücadele etmeyi tercih ederlerdi. Minimum enerji harcayarak görevini yerine getirme, kendini açığa çıkarmadan ve tehlikeye atmadan operasyon yapabilme yeteneğine sahip ninjaları zamanımızın komandolarına benzetebiliriz. Ninjanın felsefesi hayatta kalmak, sevdiklerini ve kendisini düşmandan ne pahasına olursa olsun korumak olarak kısaca açıklayabiliriz. Ninjutsu asla kişisel ego tatmini için kullanılamaz.

Hayatta kalma ve kazanmanın sanatı olan ninjutsu sanatını icra eden Kunoichiler çok iyi bir dansçı, hizmetkâr, ya da geyşa olarak eğitilirler ve düşman kamplarına bu yollarla sızıp gözlem, ajanlık, suikast yaparlardı. Genellikle güzellikleriyle ve çekicilikleriyle düşmanı aldatır ve yelpazesinin, tokasının ya da elindeki çiçeğinin içine gizlediği silahıyla görevini yerine getirirlerdi

Ninja Tarihi

Ninjutsu Çin, Tibet ve geleneksel Japon sanatlarının sentezlenmesinden doğmuş bir sanattır. Eski yazıtlarda ve hikâyelerde Ninjaların Tengu ‘ yarı insan yarı karga ’ bir varlık olduğuna inanılıyordu ve insanüstü güçlere sahip oldukları, insanların akıllarını okuyabildiklerine inanıldığından yerel halk tarafından çok korkulan kişilerdi.

Ninjutsunun tam olarak çıkış yeri ve zamanı bilinmese de Çin’den kaçan bazı savaşçı din adamlarının örneğin; Ikai, Cho Busho, Cho Gyokko 1024 yılında Japonya’nın Kii bölgesindeki ormanlarda ve dağlarda yaşamaya başladılar. Japon Yamabushiler ( dağlarda yaşayan savaşcı rahipler ) Senin ve Gyojalar ( savaşçı dervişler ) tarafından benimsenen bu mistik Çin öğretileri Japon teknikleriyle birleşip ninjutsu sanatını oluşturdu. Kain Doshi, Gamon Doshi, Kasumikage Doshi’nin bu farklı ekolleri sentezleyip birleştiren ve ilk Ninjaların hocaları oldukları söylenir. İleriki yıllarda Ninjalar Mikkoyo mezhebine üye Budistler haline gelmişlerdir.

Örneğin bir ninjutsu ryu’su ( gelenek ya da okul ) olan Togakure ailesi üç nesil sonra Daisuke Togakure tarafından toparlanıp bu günkü ninjutsu sanatının temellerini atmıştır. Ardı ardına gelen savaşlar sonucunda bütün klanını ve samuray statüsünü kaybeden Daisuke, Kyoto bölgesinin güney doğusundaki dağlara sığınmak zorunda kalmıştır. 1162 de Kii yarımadasındaki Çin’in politik ve askeri ayaklanmasından kaçan savaşçı rahip Kain Doshi ile tanışmış ve eskiden IGA bölgesi şu anki Mie bölgesi olan yerde bu mistik savaş sanatı öğretisini çalışmaya başlamıştır.

Bir çok ninjutsu ryusu Honshu adasının güneyindeki dağlarda doğmuştur. Bunlarda en önemlisi IGA Ryu ve KOGA Ryu ninjutsudur. Örneğin Iga ryu ninjutsu Iga bölgesinde konuşlanmış ve Momochi, Hattori ve Fujibayashi klanları tarafından kontrol edilmiştir. Koga Ryu ninjutsu ise Koga bölgesinde konuşlanmış ve ve bilinen 53 aile tarafından kontrol edilmiştir; bunlardan bazıları Mochizukii Ukai ve Nakai’dir.

Kendi özel tekniklerini icra eden birçok ufak ninjutsu ryusu bulunmaktadır. Örneğin Koto Ryu ninjutsu kemik kırma sanatı olarak bilinen Koppojutsu üzerinde uzmanlaşmıştır, sonradan Jujutsu ve Karatenin temel tekniklerini oluşturmuştur. Fudo Ryu ise Shuriken ( fırlatma silahları, bıçak ve çeşitli yıldızlar ) üstüne yoğunlaşmıştır. Kasunoki Ryu bilgi alma, ajanlık üstüne uzmanlaşmış, Kukishin Ryu o zamana göre birçok farklı silah geliştirmiş ve standart silahları değiştirerek etkili savaş teknikleri geliştirmiştir. Gyokko Ryu nun özelliği ise Koshijutsu denen sinir noktalarına saldırı sanatında uzmanlaşmış olmasıdır. Togakure Ryu Ninjutsu ise Shuko denen ele takılan demir pençe şeklinde kılıcı durdurmak, duvarlara ve ağaçlara kedi gibi tırmanmak amacıyla kullanılan bu silahta uzmanlaşmış ayrıca Tetsubishi denen düşmanı yavaşlatmak amacıyla kullanılan yere atılan dikenli, sivri demirden bir silah daha geliştirmişlerdir. Bunun dışında irili ufaklı daha birçok Ryu Ha bulunmaktadır örneğin; Taira, Izuma, Toda, Kashihara, Abe, Sakaue ve Mori gibi Ryular geliştirdikleri gizli sanatlarıyla tanınan ninjutsu okullarıdır.

Ninja Hiyerarşisi

Ninjutsu sanatı şekillendikten sonra ninjalar sırlarını saklamak ve organize hareket edebilmek için bir sistem geliştirdiler. Üç rütbeden oluşan bu sistem herkesin görevini ve sorumluluklarını daha iyi ve düzenli bir şekilde yapabilmesi amacıyla oluşturulmuştur.

Her ryunun başında Jonin denen komutan ya da üst düzey adam olarak adlandırılan bir kişi görev almıştır. Kime saldırılacağını, kimi savunacaklarını ya da hizmetlerin bedeli gibi işleri halledip emirleri verirlerdi.

Jonin ninjaların bir altı olan Chunin ninjalar ya da orta rütbeli ninjalar genellikle operasyon taktiklerini düzenler, hangi ninjayı hangi göreve göndereceğinden, liderlerinin güvenliğine kadar birçok görev üstlenirlerdi. Chuninler aktif olarak savaşta çok az görev almıştır. Eğitimleri bazı dövüş teknikleri, kaçış teknikleri, etkili strateji ve yöneticilik üstünedir.

Genin ( alt düzey ) ninjalar aktif görev alan ajanlara verilen isimdir. Savaşta birebir çarpışan ve bütün savaş teknikleri konusunda uzman olan Genin ninjalar aktif görevde olmadıkları zamanlarda aileleriyle birlikte sıradan bir köylü, çiftçi ya da dilenci kılığında hayatlarına devam ederlerdi.

Eğitim

Babadan oğula gecen ninjutsu teknikleri aile dışına öğretilmezdi, bu yüzden 4 – 5 yaşından itibaren bir ryuya bağlı çocuklar daha oynadıkları oyunlar ile farkında olmadan eğitime başlarlardı. Denge, zıplama, yuvarlanma, yoga tarzı esneme hareketleri, eklem esnekliği, temel vuruşlar, tekmeler çocuk yaştan öğretilirdi. Yaşları ilerledikçe silahsız teknikler, kitleme teknikleri geleneksel Japon kılıcı, tahta silahlar ( bo, jo, hanbo...), bağlı bulundukları ryuya ait özel silahlar, fırlatma silahları ( shuriken ), ip & zincir teknikleri, yüzme & sualtı teknikleri, doğayı okuyabilme, kamuflaj, sessiz yürüme, ağaçtan ağaca veya çatıdan çatıya atlama teknikleri, ata binme gibi birçok fiziksel eğitimin dışında ruhsal ve zihinsel eğitimlerde görürlerdi. Meditasyon yaparak iç kuvvetlerini arttırmayı hedefleyen çalışmaları, düşmanın ruhsal ve fiziksel zaaflarını bulmaya yönelik çalışmalar bunlardan bazıları idi.

Komple bir savaş sistemi çalışan ninjalar doğadan yararlanarak ilaç, çeşitli bomba ve patlayıcılar yapma konusunda da eğitim alırlardı.

Modern Zaman Ninjaları

Çalıştığımız Bujinkan Ninjutsu sisteminin günümüze kadar gelmesi Togakure klanından Toda ailesine geçen bilgilerin Toshitsugu Takamatsu tarafından çalışılması ve bu günkü Bujinkan sisteminin başında olan osteopath Dr.Masaaki Hatsumi’ye ( Soke ) aktarılması ile bizlere kadar ulaşmıştır. Tokyonun kuzeyinde Noda şehrinde halen aktif olarak eğitim veren Soke ( en üst hoca ) 1950 yıllarında aktif olarak savaşa girmiş, düellolarının birinde tek gözünü kaybetmiş ve tarihteki aktif olarak görev alan son ninjalardan biri olan Takamatsu sensei ile çalışma fırsatı bulmuş ve Bujinkan sistemini oluşturan 9 ryunun baş eğitmeni olma hakkını kazanmıştır ve bu 9 okulu birleştirip şu an dojumuzda da öğretilen Bujinkan sistemini kurmuşdur.

Dojo Çalışması

Geleneksel Budo Taijutsu eğitimi ' Keiko Gi ' denen siyah kıyafetlerle çalışılır.

Öğrenci ilk önce temel taihenjutsu ( yuvarlanma ve düşme teknikleri ) öğrenmekle eğitimine başlar, temel kamaeler ( duruşlar ), taisabaki ( kaçışlar ), taihodoki ( vücut tutuşlarından kurtulma ), tehodoki ( el ve kol tutşlarından kurtulma ), dakentaijutsu ( tekme, yumruk, diz, dirsek, kafa vuruşları ve ninjutsuya özel açık el vuruşlar ), jutaijutsu ( eklem kilitleme ) teknikleri öğrenci tarafından özümsendikten sonra öğrenilen taijutsu ( vücudunu savaş sanatı için tam olarak kullanabilmek olarak açıklayabiliriz ) tekniklerinin üzerine kobudo ( her türlü silah ) eğitimi başlar. Eğitimin ilk gününden itibaren daha üst seviyede bir bilinç seviyesine ulaşmak için meditasyon ve altıncı his çalışmaları yapılmaktadır.

Ninjutsu çalışılan diğer Uzakdoğu sanatları ya da dövüş sporları ile karıştırılmaması gereken bir savaş öğretisidir. Unutmayın ki ninjutsu sadece bedeninizi eğitmekle uygulanacak bir sanat değildir. Ruhunuzu ,beyninizi ve vücudunuzu tam olarak eğitmek, egolarınızdan arınıp tek rakibinizin kendiniz olduğunu bilerek eğitiminize başlamanız gerekmektedir. Öğretilen hiçbir teknik dövüşmek üzerine değil hayatta kalma üzerinedir. Yaşam mücadelenize devam ederken geleneksel ninjutsu çalışması ile daha huzurlu, mutlu, sağlıklı ve kendinizi güvende hissedeceğiniz bir ortam yaratmayı amaçlamalısınız.

Öğrenci çalışmaya beyaz kuşak ( mukyu ) olarak başlar ve 3 ayda bir kuşak sınavına girer. Shodan ( siyah kemer 1.dan ) seviyesine gelebilmek için 9 kyu ( seviye ) atlanır. Öğrencinin kabiliyeti, ilerleme hızı ve karakteri kuşak atlamasında önemli rol oynar yaklaşık 3 – 4 yıl içerisinde siyah kuşak seviyesine ulaşılabilir.



Bujinkan Sistemini oluşturan 9 Ryu Ha

Togakure Ryu

Togakure Ryunun kurucusu Daisuke Nishina idi. Shinanonun bölgesi içinde, Hiei- Zan'a yakın Togakure köyünde Samuray bir ailenin oğlu olarak 1161 de dünyaya geldi. Gençlik yıllarında Daisuke Hiei-Zan dağı üstündeki Tendai tapınağında öğrenim görmüştür. Burada insanın kendini arındırmasını amaçlayan Shugendo sanatını çalışmıştır. Awaza no Kassian savaşında yenildikten sonra, Daisuke Iga dağlarına kaçmak zorunda kalıp burada adını Daisuke Togakure ( kaldığı köye hitaben ) olarak değiştirdi. Buradayken Kain Doshi ile tanışmıştır ve tekniklerini öğrenmeye başlamıştır, Doshi Hakuun Ryu Ninjutsu'nun 3. Sokesidir.

Daha sonra ki yıllarda Daisuke Hakuun teknikleri ile Shugendo çalışmalarını birleştirerek Togakure ryu yu kurmuştur.

Daisukinin arkadaşı ve yüksek rütbeli bir Samuray olan Shima Kosanta Minamota no Kanesada Daisuki nin öğretimi altında çalışıp Togakure Ryunun 2. Sokesi olmuştur.

Shima'nın oğlu Goro Togakure, Togakure Ryu'nun 3. Sokesi Togakureyi bu günkü çalışılan ninjutsu sistemine sokmuş olan insan olduğuna inanılıyor.

Togakure ailesinin tamamı ölene kadar Togakure Ryu onların himayesindeydi. 1625 yılında bu hak Toda ailesine devredildi. Nobutsuna Toda 24. Soke oldu ve Tokagure sistemine Kumogakure Ryu tekniklerini ekledi. Toda ailesi bunlarla beraber Gyokko Ryu ve Koto Ryu Ninjutsuyu da kontrolleri altında bulunduruyorlardı.

Shugendo'nun kuruluşundan yaklaşık 1000 sene sonra Togakure Ryunun 33. Sokesi Hiei- Zan dağında Toshitsigu Takamatsu olarak seçildi.

Gyokko Ryu

Gyokko Ryu; Togakure Ryu, Gikan, Shinden Fudo, Gyokushin ve Kumogakure nin temellerinden oluşur. Bu sanatın Çin deki Tang hükümdarlığından çıktığı sanılır ( 618 - 907 MS). Gyokko Ryunun ilk Sokesi Hogen devrinde Tozawa Hakuunsai idi ( 1156 - 1159) . Buggei Ryu- Ha Daijiten Gyokko Ryuyu Koshijutsu Shitojutsu Ninpo olarak isimlendirir.

Koshijutsu ‘ rakibinizi tek parmak ile devirmek ' anlamına gelir. Bu stil rakibin kaslarını güçlü yumruk blokları ile parçalamayı hedefler. Bununla beraber Boshi Ken gibi yıtrıp kesmeyi amaçlayan tekniklerde kullanılır.

Gyokko Ryu içinde yer dövüşü, kilitleme, fırlatma, kılıç, bıçak ve Bojutsu sanatlarını barındırır

Kuki Shinden Ryu

Özelliği Happo Hikenjutsudur ( saklanmış kılıcın sekiz yolu ). Bir çok farklı silah geliştirmiş ve bunların teknikleri üzerinde yoğunlaşmışlardır.

Shinden Fudo Ryu

Shinden Fudo Ryunun kurucusu daha önceden Çin Kempo boksu çalışmış olan Izumo idi. 2. Soke Minamoto Hachiman Tamenari bugün gördüğümüz teknikleri bir araya getirmiş ve gerçek kurucusu olarak düşünülür. Bu okulun iki tip dövüş stili vardır, Dakentaijutsu ve Jutaijutsu. Bunlardan ayrı olarak Hojo jutsu (iple etkisiz hale getirme sanatı ), Yari (mızrak), Ono (savaş baltası ), O-Tsuchi ( savaş çekici ) ve Naginata da öğretilmekteydi.

Shinden Fudo Ryu doğanın kanunlarını kullanır, ve bu yüzdende temel duruşlar bulunmaz. Takamatsu nun dedesi Toda Shinryuken Masamitsu Shinden Fudo Ryunun 24. Sokesi ve aynı zamanında Bikenshin Ryu da uzman ve öğretmeniydi. Shinden Fudo Ryu Takamatsunun öğrendiği ilk tarz Ninpo idi.

Gyokoshin Ryu

Gyokko Ryuya çok benzer ve kurucusu Sasaki Goeman Teruyoshi'nin Gyokko Ryu'dan olduğu sanılır. Başlarda gizli olarak Kishu ve Takeda bölgelerinde gösterilen Gyokushin Ryu bir süre sonra 1600 yıllarında Toda Nobutsuna ve Togakure Ryu ile birleşmiştir.

Gyukushin Ryu içinde birçok casusluk tekniği barındırması dışında Nagenawa tekniğinide öğretir. Judonun kurucusu Kano Jigoro'nun Kodokan okulunda Gyokushin öğrettiği sanılıyor.

Koto Ryu

Koto Ryu Çin kökenli bir savaş sanatı tekniğidir Chan Busho tarafından Japonya ya getirilmiştir. Gyokko Ryu koshijutsu'nun Sokesi Sakagami Toro Kunishige teknikleri bu gün öğretilen haline çevirmiştir ( 1542 ). İçinde Koppojutsu ( kemik kırma teknikleri ) ve Kyusho ( basınç noktaları ) bulunduran bir sistemdir. Koto Ryu aynı zamanda rakibin gözüne kılıçı kafa üstünde tutan bir Kamae (duruş) yaparak ( Mangetsu no Kamae ) güneş ışığının yansıtılmasını amaçlayan çok değişik bir kılıç tekniğini de içinde barındırır.

Gikan Ryu

Kawachi no Kuninin Daimyosu olan Uryu Gikanbo tarafından kurulmuştur. Bu stilde birçok özel tekme, yumruk ve fırlatmalar vardır. Gikan Ryu vücudun doğal hareketlerini güç ve teknik için kullanır.

Takagi Yoshin Ryu

Takagi Oriuemon Shigenobu tarafından kuruldu. Tagaki Oriuemon Oshu'daki (şimdiki adıyla Tohoku bölgesi ) Shiraishi kalesinde kılıç eğitiminde başöğretmendi. Aynı zamanda da Takeuchi Ryu Jujutsu, Yoshin Ryu Kodachi ve Kenko Ryu Sojutsu dallarında ustaydı.

Takagi Yoshin Ryu yer dövüşü ve fırlatma teknikleri üstünde ustalaşmıştır kullandıkları diğer teknikler ise Bojutsu ( sopa kullanma sanatı ) ve jujitsu üstünde yoğunlaşır.

Takagi Oriuemon dediği gibi ‘Pamuk gibi yumuşak, yıldırım gibi sert ve bin adamı devirecek cesarete sahip olmak.’ bu ryunun felsefesini açıklamaya yeterlidir.

Kumogakure Ryu

Toda ailesi bir düşünce öğretisi olarak Kumogakure Ryu'yu tahminen 1600lü yıllarda kurmuştur. Bu Ryu rakibi korkutmak için kullandıkları şeytan maskeleri ile ünlüdür. Ayrıca Kamayari denilen ucu kanca şeklinde bir mızrak kullanılırdı. Kumogakure Ryuda hayatta kalma teknikleri öğretilirdi.

Kaynak: Essence of Ninjutsu by Masaaki Hatsumi,ninpodojoturkey.com
..ALINTIDIR..

Blog Widget by LinkWithin